Atatürk oldug bir kararı uygulayacağı zaman iradesi kükrediği kadar, dehası en kolay ve kestirme usülleri bulmakta müstesna bir hüner gösterirdi. Yeni Türk Alfabesinin ilk şekillerini kendisine götürdüğüm zaman ”Komisyonuni en aşağı beş yıllık bie geçiş devresi düşündüğünü” söylemiştim.Gazeteler önce birer sütunlarını yeni harflere ayıracaklar, yavaş yavaş sütun sayısı artacak sonunda bütün gazeteler yeni harflerle çıkacaktı.Okullar için de buna benzer öğretim yöntemleri düşünmüştür.
Dikkatle dinletikten sonra bir daha sordu:
–Demek beş yıl düşündünüz?
–Evet.
–Üç ay?
Dedi. Dona kaldım: Üç ay! Üç ay içinde bütün ülkede yayın latin harfleriyle değişecekti: ilave etti:
-Ya üç ayda tatbik edebiliriz, yahut hiç edemeyiz. Sizin arap harflerine bıurakacağınız bütün yok mu? Onların adedi bire de inse herkes yalnız o sütunu okur.Ve beş yıl sonra tıpkı yarın başlar gibi başlamağa mecbur oluruz.Hele arada bir buhran, bir savaş çıkarsa attığımız adımlarıda geri alırız.
Gerçeği söylemek lazım gelirse neticesini görünceye kadar alfabe devriminin bu kadar kolay başarılı olacağına inanmamıştım.
N. A. BANOĞLU, YAYINLANMIŞ BELGELERLE ATATÜRK, SİYASİ VE ÖZEL HAYATI-İLKELERİ, 2. BASKI, İST. , 198, S. 266