Dolmabahçe sarayında, bir akşam dr. Reşit Galip Merhum, maarif meselelerini tenkit ederken, milli eğitim bakanı Esat Bey hakkında biraz sert bir lisan kullanıyor.Atatürk:
-Reşit galip, Esat Bey benim hocamdır.Soframda hocam hakkında böyle konuşmanı istemem.
Deyince Reşit Galip tereddütsüz:
-Burası sizin değil, milletin sofrasıdır.Vakız biz saraydayız ama, hocanız sultan hocası değildir.Cumhuriyette tenkit serbesttir, diye başlayınca Atatürk:
-Sofradan kalk! Emrini veriyor.Reşat galip hiç aldırmayınca, Ata:
-O halde ben kalkarım, diye sofrayı terk ediyor.Sofradakiler de dağılmaya hazırlanırken, yaver şu emri getiriyor:
–Cumhurbaşkanı hazretleri kendileri varmış gibi sofranın devamını rica ediyorlar.
Ertesi sabah Reşit Galip, Ankara’ya hareket ediyor.Fakat aradan çok geçmeden milli eğitim bakanı oluyor.
BANOĞLU, AGE, S:235