Şimdi, bu günlerdeki dğer olaylara göz atalım. 1922 Kasım ayının on yedinci günü Ankara Öğretmenler Birliği genel bir toplantı yaptı: Ankara devlet merkezi olduğuna göre oradaki öğretmenler birliğinen de genel merkez olmasına karar verildi.
Kadınlar hakkında bir devrim henüz yapılmamıştı ve kadınların toplantılara geldikleri pek az görülüyordu.
O gün toplantıya kadın öğretmenlerden üç kişi gelmiş, ön sıraya oturmuşlardı; geride olan erkeklerle onlar arasındakisıralardan birkaçı boş bırakılmıştı.
Ertesi gün meclikteki sarıklı meb’uslar köpürdüler; bu hareketi dinsizlik, ahlaksızlık, küstahlık saydılar; Atatürk’e şikayet ettiler.
Atatürk onları dikkatle dünledi; sonra fena halde kızmış göründü. Yanındakilere sordu:
-Öğretmenler birliği başkanı kimdir?
-Mazhar Müfit…
-Çağırın onu…
Hocalar pek memnun görünüyorlardı.Birkaç dakika sonra Mazhar Müfit gelince Atatürk ona çıkıştı:
-Siz öğretmenler toplantısında ne yapmışsınız? Bu ne ayıp şey…
Atatürk gayet ileri düşünüşlü adam olduğu, hocaların şikayetlerini de öğrendiği için Mazhar Müfit şaşırdı;birşeyler söylemek istedi:
-Efendim, Yemin edeirm ki…
Sözlerini bitirmeğe vakit kalmadan Atatürk gürledi:
-Bırak, bırak hepsini biliyorum. Toplantıya kadın öğretmenleri de çağırmışsınız!
Hocalar uygarlığa karşı zafer kazandıklarını zannederek gurur duyuyorlardı. Diğerler Atatürk’ün böyle konuşacağına ihtimal vermediklerinden hayretten dona kalmışlardı.
Atatürk devam etti:
-Fakat onları niçin ayrı sıralara oturttunuz? Siz kendinize mi güvenmiyorsunuz? Yoksa Türk kadınının faziletine mi? Bir daha öyle ayrılık görmiyeyim anlaşıldı mı?
Hocaların başlarından aşağı buzlu sular dökülmüştü; süklüm püklüm çıktılar.
N. A. BANOĞLU, YAYINLANMIŞ BELGELERLE ATATÜRK, SİYASİ VE ÖZEL HAYATI-İLKELERİ, 2. BASKI, İST. , 198, S. 148