Atatürk’ün dindarlığı oteden beri tartışma konusudur ve halada sürüp gitmektedir.Atatürk’ün büyük bir isabetle tekkeleri, medreseleri kapattırması, gericilere aman vermemesi bu söylentilerin çıkmasına sebep olmaktadır. Halbuki Atatürk dinine son derece bağlı bir insandı.İşte bunun tipik bir misalini Sabiha Gökçen şöyle naklediyor: -10-11 yaşında idim.Bursa’daki evimiz Atatürk’ün köşküne çok yakındı.Bir gün Atatürk Bursa’yı şereflendirmiş,köşkün bahçesinde dolaşıyordu, bende […]Read More
Gene bir toplantıda din konusu tartışılıyordu. Atatürk: -Din insanların gıdasıdır.Dinsiz adam boş eve benzer.İnsana hüzün verir.Mutlaka birşeye inanacağız.Bu dinlerin en sonuncusu elbette en mükemmelidir.İslam dini hepsinden üstündür.Read More
Mustafa Kemal Edirne’yi ziyaretinde Sinan’nın o muteşem camiine bir müddet hayran hayran baktıktan sonra fikrini ve ihtisaslarını şu sözlerle belirtti: -Camiler, birbirimizin yüzüne bakmak için yapılmamıştır.Camiler, itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için, neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek, yeni meşveret için yapılmışlardır.Read More
Çankaya köşkü’nün biraz ilerisinde, ağabeyi Atatürk’ün yaptırdığı evde oturan Makbule Hanımefendi, birgün köşke geldiğinde Ata kendisine: -”Canım çiğ börek istedi.Hazırlarsan akşam sana yemeğe gelirim”der. O akşam Makbule hanımefendiye arkadaşları zekeriya sofrasına davetlidirler.Durumu Ata’ya anlatırlar ve ertesi gün gelmesini rica eder.Atatürk merakla sorar: -”Nedir bu zekeriya sofrayı?” aldığı cevap üzerine ”Peki” der ama, beraberine Salih Bozok, […]Read More