TÜRKİYE’YE KİN YAKIŞMAZ!..

İstanbul’un işgali yıllarında bir Türk okulunu gezen Fransız generallerinden M.Bramon,Bir kızımınızın yaptığı elişini beğenmişti.General bunu almak arzusu göstermesi üzerine elişinin sahibine öğretmen armağan edilmesi için teklifte bulunmuş ve öğrenci buna son derece sinirli: -Hayır, bir çöp bile vermem!.. demek suretiyle şiddetli reddetmişti. Aradan yılalr geçtikten sonra aynı okula Atatürk gelmiş, aynı öğrenci bu kez düşman […] Read More

BİS, BİS!…

Atatürk’le Mussolini’nin arası malum!.. İkinci dünya savaşı’nın ”Sinir harbi” dediğimiz söz hücumları Mussolininin baş silahı. İtalyan dikdatörü, o sırada yine bir nutuk söyleyerek sinirlerimizi bozmak istemişti.Atatürk, buna fiili bile cevap mahiyetinde, Antalya’ya bir seyehat hazırladı. Yolada otomobiller, güzel bir yerde mola verdiler.Atatürk, kulağına akseden bir türküyle ilgilendi.Etrafını aradılar.bunu bir çoban söylüyordu. Çobanı getirdiler.Atatürk: -Türküyü sen […] Read More

ADAM KAYIRMA

”Fuat Paşa (Cebesoy) bana, şöyle bir soru yöneltti: -Senin şimdi (Apotr) ların kimlerdir; bunu anlıyabilir miyiz? Ben, bu sorudan birşey anlıyamadığımı söyledim.Paşa, amacını açıkladı.O zaman, ben de, şu demeçte bulundum: -Benim, (Apotr) larım yoktur.Memleket ve millete kimler hizmet eder ve görev, yararlılık ve gücünü gösterir ise, (Apotr) onlardır!  ARIBURNU, AGE, S:202 Read More

KOMPLEKS

20 Haziran, 1933, Ankara erkek lisesi’nde: Büyük Mustafa Kemal, önce öğrenci ile öğretmenini karşı karşıya bırakmayı uygun görmüş ve sorunların o zamanki yöntemle öğretmenler tarafından sorulmasını istemişti.Şimdi güzel soru bulmak ve güzel soru çıkartmak ne güçtü.Nitekim coğrafyacı arkadaşlarımızdan birinin şu sorusunu derhal kesmiş ve değiştirmişti. Öğretmen öğrenciye şöyle sormuştu: -İtalya’nın meleketimiz hakkında istekleri nedir?Bize siyasetini […] Read More

HALK VE YÖNETİCİ

1923 Martı’nın 17.Cumartesi günü Mersin’e gidiyoruz.İstasyonda yaya olarak topluluk halinde ilerlerken, yolun ortasında, aynen Adana’ya giderken olduğu gibi, büyük bir levha taşıyan birkaç kız şef’in karşısına çıktı.Levhada şu cümle yazılı idi : ”Suriye hemşirenizi de kurtarınız.” İki gün evvel Adana’da Antalya ve İskenderun için yapılan levhalı gösteri, ,Antalyalı kızın o herkesi ağlatıp sızlatan hıçkırıklı söylevi […] Read More

TÜRKÜN DOSTU VAR MI?

28 Haziran 1933 Ankara erkek lisesi’nde Sınava giren çocuklardan biri sorulan bir soruya şöyle karşılık vermişti: -Fransa işle olan geleneksel dostluğumuz gereği.. Atatürk, derhal sözü keserek sormuştu: -Hangi geleneksel dostluk, bu nereden çıktı, kim söyledi bunu? O zaman coğrafya ayağa kalkarak ”Ben söyledim Paşam’‘ diye onun hiddetini azaltmaya çalışmıştı.Bana dönerek ve ”sen söyle tarih hocası” […] Read More

ANKARA’YI NEDEN BAŞKENT YAPTIM ?

Sıcak bir günün akşamında yanında bazı ileri gelenler ile köşkü’nün bahçesinde dolaşıyordu.Ben de o sıralar eski köşk’ün tavan dekorlarıyla meşguldüm.Tozlu ve sisli bir akşam Ankara’nın üzerine çökülmüştü.Yer yer toz hortumları semaya doğru yükseliyor ve manzaraya dağa boğucu bir hava ekliyordu.Bize: -Ankara’yı hükümet merkezi yapmakla iyi mi ettim? Diye sordu. Tabii herkes müsbet cevap verdi. Arkasından: […] Read More

VATANIMIN TOPRAĞI TEMİZDİR

Kral Edward İstanbul’a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayı’na yanaştı.Atatürk de rıhtımda O’nu bekliyordu.Deniz dalgalı idi ve kralın bindiği motor inip çıkıyordu.Kral rıgtıma çıkmak istediği sırada eli yere değdi ve tozlandı.O sırada Atatürk de kralı rıhtıma almak üzere elini uzatmış bulunuyordu.Bunu gören kral bir mendille elini silmek istediği bir anda Atatürk: -Vatanımız toprağı […] Read More

BULUNUR!..

Kurtuluş savaşı henüz başlıyordu.Ordu yoktu ve her taraftan vatanın bağrına giren düşmanlara karşı ancak gönüllü çetelerle savaş yapılıyordu.Mebuslar arasında bile, dövüşü göze alan, fakat ümitsizlikten kurtulamayanlar vardı. Birgün büyük millet meclisinde vatanın kurtulması için neler yapılması lazım geldiği hakkında heyecanlı konuşmalar oluyordu.Mebuslardan biri, sözleri büyük vatan şairi Namık Kemal’in şu beyiti ile bitirdi: ”Vatanın bağrına […] Read More

KENDİNE GÜVEN

Yıl:1921, batı cephesinde: Mustafa Kemal’le görüşmede; Yunan ordusu kocaman bir canavar gibi Ankara’ya yaklaşmış gözüküyordu.Buna paralel olarak Sakarya’nın doğusunda Türk ordusuda kvrılarak bu canavarın Ankara’yı yutmasına engel olmaya çalışıyordu.Siyah canavar o kadar kocamandı ki, insana umutsuzluk veriyordu. -Eğer Ankara’ya gider de bizi geride bırakırsa, ne yaparız? Diye sordum. Korkunç bir kaplan gibi güldü. -Arkalarından vurarak […] Read More