CAMİ VE ATATÜRK

Mustafa Kemal Edirne’yi ziyaretinde Sinan’nın o muteşem camiine bir müddet hayran hayran baktıktan sonra fikrini ve ihtisaslarını şu sözlerle belirtti: -Camiler, birbirimizin yüzüne bakmak için yapılmamıştır.Camiler, itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için, neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek, yeni meşveret için yapılmışlardır. Read More

ZEKERİYA SOFRASI

Çankaya köşkü’nün biraz ilerisinde, ağabeyi Atatürk’ün yaptırdığı evde oturan Makbule Hanımefendi, birgün köşke geldiğinde Ata kendisine: -”Canım çiğ börek istedi.Hazırlarsan akşam sana yemeğe gelirim”der. O akşam Makbule hanımefendiye arkadaşları zekeriya sofrasına davetlidirler.Durumu Ata’ya anlatırlar ve ertesi gün gelmesini rica eder.Atatürk merakla sorar: -”Nedir bu zekeriya sofrayı?” aldığı cevap üzerine ”Peki” der ama, beraberine Salih Bozok, […] Read More

VAHDANİYET (TEK TANRI) İNANCI

Ata’nın Tarih-dil mevzularıyla yakından meşgul olduğu devreydi.Zaman zaman Çankaya’daki toplantılarında davetli olarak kabul bulunuyordum ve arzusu üzerine dil kurumunda aktif vazife almıştım.Din ve tasavvuf mevzuları üzerindeki hizmetlerim de malımı idi.Böyle bir araştırma toplantısında birden bana hitap ederek: -Sizden bir ricam olacak, bir ülkeye ve millete Allah katından bir Peygamber neden gönderilir? Şu cevabı verdim: -O […] Read More

GERİCİLİĞE YAĞMA YOK

 Kız ve erkek çocukların bir arada okumaya başladıkları sırada, Karadeniz kıyılarında bir inceleme gezisine çıkan Atatürk, 19 Eylül 1924 günü Rize’de bulunurken Rize ve Pazar müftüleri kendisine bir dilekçe verirler.Atatürk, sunulan dilekçeye göz gezdirdikten sonra biraz sinirli müftülere döner. -Yaaa?.. . Demek medreselerin tekrar açılmasını istiyorsunuz?Bu millet, çocuklarını istediği gibi okutmayacak mı? Şimdiye kadar geri […] Read More