Bütün bu taarruz esnasında Gazi’nin yanında bulunan arkadaşlar, Yunan kuvvetleri komutanı general Trikopis’in başkumandan çadırına nasıl getirildiğini şöyle anlatılar.
Trikopis, diğer esir kolordu ve fıkra(tümen) kumandanları ile birlikte Gazi’nin huzuruna çıkardıkları vakit, hepsi çok heyecanlı ve bitkin halde, imişler.Gazi, bunları oturtmuş, kendilerini teselli için bu gibi mağlubiyetlerinin tarihte misalleri olduğunu, sevk ve idarede vazifesini bi hakkın yapmış iseler vicdanen müsterih olabileceklerini söylediği zaman Trikopis:
-”Askeri vazifemi tamamen yaptığıma eminim.Fakat asıl vazifemi maalesef yapamadım.” diye intahar edemediğini anlatmak isterken gazi:
”-O size ait bir düşüncedir.” diye sözünü kesmiş ve harita üzerinde:
-”Şurada bir fırkanız vardı.Niçin onu şuraya almadınız.Filan yerdeki kuvvetlerinizi falan yere süreydiniz daha iyi olmazmıydı?” gibi bazı tenkitler yapmış, Trikopis:
”-Ben öyle hareket etmek için emir verdim.Fakat (Yanındaki kolordu komutanını gösterirken) bu yapamadı!” demiş.
Bu görüşmeler olurken esir fırka kumandanı yavaşça yanında bulunan zabitlerimizden birine:
-”Bizim ile konuşan bu general kimdir?” diye sormuş Zabit:
-”Başkumandan Mustafa Kemal” deyince adam hayrete düşmüş:
-”Şimdi anladım biz niçin mağlup olduk! Bizim başkumandan İzmir’de vapurda oturuyordu!” diyerek derdini dökmüş..
(İLGİNÇ OLAYLAR VE ANEKTODLARLA ATATÜRK SH. 43)