Atatürk devrinde namaz kılan memurların işlerinden atıldığı kesin olarak yalandır.Ordunun başı olan rahmetli Fevzi Çakmak yardımcısı orgeneral Asım Günbüz namaz kılarlardı.Atatürk devrinde Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı olan Abdülhak Renda, Cuma namazlarını Hacı Bayram Camii’nde kılardı.Yazılarımızın doğruluğunu ispat için cnlı şahit de gösterebiliriz.Çok şükür Asım Gündüz paşamız hayattadır.Kendilerinden sorabilirsiniz.
Yıl 1930, Atatürk Fevzi Çakmak’la birlikte yurt gezisine çıkıyorlar, yolculuk trenle yapılıyor.Vagonda Atatürk, Fevzi Çakmak’la başbaşa vermiş memleket işlerini görüşüyorlar.Dalkavukluğu ile tanınan bir milletvekili içeri giriyor.Ata’nın kulağına gizli bir şeyler söylüyor.Atatürk birden kaşlarını çatıyor ve Fevzi Paşa’ya dönerek’‘Paşam, lütfen beni takip ediniz, arkadaş bir haber getirdi birlikte inceleyelim” diyor.
Atatürk ile Çakmak cumhurbaşkanlığı maiyet erkanına ait vagona geçiyorlar.Atatürk vagonun kapısını hafifçe açıyor ve Fevzi Paşa’ya gösteriyor.Yüksek rütbeli bir subay vagonda kanepe üzerinde namaz kılmaktadır.Atatürk vagonun kapısını kapadıktan sonra milletvekilinin yüzüne tükürüyor ve mareşal’a diyor ki:”Paşam, bu adamın biraz evvel kulağıma gizli bir şeyler söylediğini gördünüz.Bu adami muhafız kıtasına mensup yüksek rütbeli bir subayın vagonda namaz kıldığını gambazladı.Bu adam, namaz kılmayı kendi aklınca suç görüyor.Durumu size göstermek için buraya kadar zahmet ettirdim.”
Atatürk ilk istasyonda milletvekilini trenden indiriyor ve gelen devrede milletvekilini seçtirmiyor.Peygamberimiz ”Ölülerin kötülüklerini açıklamayınız” buyurmuşlardı.Sözünü ettiğimiz milletvekili ölmüş olduğundan ismini açıklamadık.
Bu satırların aciz yazarı Atatürk devrinde hem devlet memuru hemde din görevlisi idi.Camilerde minberde hutbe okur, kürsülerde dua yapardık.Neden bize baskı yapılmadı?İşimizden atılmadık?Atatürk devrinde general Kerameddin Kocaman, resmi general elbisesi ile Teşvikiye camii’nde Kur’an okurdu.Neden emekliye sevkedilmedi.
Cumhuriyet ilk diyanet işleri başkanı rahmetli Rıfat Börekçi’den defalarca dinledik.Rıfat Börekçi bize şöyle demişti:”Ata’nın huzuruna girdiğimde beni ayakta karşılarlardır.Utanır,ezilir,büzülür, paşam beni mahcup ediyorsunuz dediğim zaman din adamlarına saygı göstermek müslümanlığın icaplarındandır buyururlardı.Atatürk, şahsi çıkarları için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi.”
Atatürk devrinde vaizlerin kouşturulmadığı sözleri bir iftiradır.Geçen yıl tanrının rahmetine tevdi ettiğimi Beşiktaşlı Hacı Cemal Hoca hakkında bir defa olsun tagibat yapılmamıştır.
Tekkeler Atatürk’ün emri ile değil, kanun hükümleri gereğince kapatılmışrıt.Son zamanlarda bu kutsal çatılar zikir meclisinden ayrılmış, bazı tekkeler, işret,zina ve livata gibi islam dininin kesin olarak haram eylediği kötü şeylere sahne olmuşlardı.Tekkeler kapatıldığı gibi,Arif-i billah, Gerçek Mürşid Kenan Rafai Hazretleri aynen şöyle buyurmuşlardı:
”Tekkelerin kapatılmsı çok isabetli oldu.tekke şeyhlerinin birçokları cahildi, şeyh demek mürşid demektir, cahil insan mürşid olamaz, gerçek mürşid sadece tekkede değil her yerde halkı irşad edebilir”
İftira ve yalan büyük günahlardandır.Kur’an ”İftiraya cür’et edenler yalan söyleyenler mümin değildir”buyuruyor.Atatürk’e dinsiz diye iftira edenler kur’anın ayetlerini inkar etmiş olurlar.
Ayptır efendiler; Atatürk’e dil uzatmayınız, Atatürk devrini kötülemeyiniz.Türk ulusu Atatürk’ü tanır ve sever.Atatürk’ün gerçek bir müslüman olduğunu vesikalarla ispat ettik sanıyoruz.
ERCÜMENT DEMİRER (BAKIŞ, ARALIK 1969)