Meşrutiyetin ilanı üzerine hürriyeti sağlamakta az veya çok gayret göstermiş olan subaylar, kendilerini birden bire politika içine yuvarlanmış buldular.Üst ve ast arasında orduyu ayakta tutan geleneksel saygı ve disiplin de çok azalmıştı.Bir gün, çok genç, bir ittihattçı teğmenin, ömrünü savaş meydanlarında geçirmiş bir tümen kumandanından bahsederken: -Adam yüzüme dik dik baktı.Fakat ben selam vermek bile […]Read More
Atarürk, muhtelif vesilelerle maiyetinde çalışan kimselerin samimiyet ve sadakatlarını imtihan etmesini gayet iyi bilirdi.İnsanların haliet-i ruhiyesini, niyet ve emellerini teşhis ve temyiz etmekte şelaleler saçan bir zekaya malikti. O büyük insan, bir gece Çankaya köşkündeki bir ziyafetti devrin vekillerinden maruf bir zara şöyle bir sual sorar: -Beni hakikakten sever misiniz? Muhatabı hemen cevabı yapıştırır: -Sevmek […]Read More
Atatürk’ün Selanik’te kolağası buluntuğu sıralarda geçen bir hatıra anlatacağız.Yalnız, bu hatıraya başlamadan önce, bir noktaya ehemmiyetle değinmek istiyoruz.Aatürk, uluorta tesadüflerle değil, bütün hayatını bu memleketin ve bu milletin hürriyetine vakfederek yıllar ve yıllarca mücadele ettikten sonra Türkiye’yi bugünkü uygar düzeye ulaştırmıştır.Anlatacağımız çok kıymetli hatıra, bunun en canlı örneğidir. Bu olayı, milli mücadelede emsalsiz hizmetleri geçmiş […]Read More
Atatürk bir torpido ile seyehat ediyordu.Gece olmuş ve geminin bütün ışıkları yakılmıştı.Bir adanın önünde geçerken Atatürk, gemi süvarisini çağırdı ve ona şu emri verdi: -Geminin bütün ışıklarını söndürünüz!… Emrin niteliğini kavramayan kaptan: -Aman Ata’m, bu ancak savaş ilan edilmiş memleketlere karşı yapılmaz mı? Diye karşılık verince, koca Ata gürleyiverdi: -Bilmiyor mu zannediyorsun? Sana verdiğim emri […]Read More
Atatürk bir gün Türkiye’ye ziyarete gelen yabancı bir zatla Ankara palasta halkın önünde ve arasında konuşurken şöyle demişti; ”Ben düşüncelerimi daima halkın huzurunda söylemeliyim.Yanlışım varsa,halk beni tezkib etsin.” BANOĞLU, NİYAZİ; NÜKTE VE FIKRALARLA ATATÜRK, İSTANBUL 1967, C: 3, S. 5 – 6Read More
Atatürk geçen dünya harbi başadığı zaman Türk ordusundaa Alman general ve subaylarına mühim mevkiler verilmesinin aleyhinde bulunmuştu.Alman mareşali Falkenhayn bu gibileri itirazdan vazgeçirmek için çeşitli çarelere başvuruyordu.Bu sırada Mustafa Kemal Paşa’nın yedinci ordu kumandanlığına hareket edeceği günün gecesi, İstanbul’da akaretler’de 74 numaralı eve Alman mareşalinin karargahında memur olan bir Türk kurmay subayı ile genç bir […]Read More
Atatük, özel hayatının bütün tesadüflerinde kadına cemiyet içinde layık olduğu önemin verilmesini istemişti.Bunun bir çok örnekleri vardır. Anlatacağımız olayın kahramanlarından bazıları yaşamakta olduğundan ve Atatürk’ün özel hayatına dair yazılarda isimlerinden çok, olayların ehemmiyeti olduğundan, biz isimleri rumuz olarak kaydetmeyi münasip görüyoruz. Atatürk’ün kocasını tanıdığı bir bayan birgün: -Paşam, dedi, kocam beni boşuyor.Bu yaştan sonra, yetişmiş […]Read More
Rahmetli Tahsin Üzer’in anılarından: Atatürk, Trabzon’da bütün mallarını millete bağışladığı gündü: -Hayatımın, hatırlayabildiğim en sevinçli dakikalarını yaşıyoruz! Dedi. Gözlerini salonun içinde dolaştırarak ekledi: -Yıllarca önceden düşündüğüm bu işi, Trabzon’da tamalamak mukaddermiş!… BANOĞLU, AGE, S:567Read More
(Halide Edip Adıvar, orduya bir nefer olarak katılmayı istemiş.Bu isteği başkomutanlıkça kabuk olunmuş ve garp cephesine gaidip katılması emri gelmiş.Sakarya meydan savaşının arifesindeyiz.Mustafa Kemal Alagöz köyünde, cephenin yanı başında). …Bir zabit beni Mustafa Kemal Paşa’nın karargahına götürdü.Solda toprak yığınlarının altında birkaç evin ışığı yanıyordu.Bir tek karanlıktan geliyordu.O’da telefon servisini yapan bir askerin ”inler, katrancı, inler, […]Read More
Milli mücadele henüz bitmiş, ordularımız meriç ısnırına dayanmıştı.Çankaya’da oturuyorduk.Atatürk’ün Selanik’te çocukluk arkadaşı Nuri Conker dedi ki: -”Paşam ne duruyorsun? Herşey elinizde.Selanik’teki eviniz boş duruyor.Bir sözünüzle orada oturabilirsiniz; size kim engel olabilir?” Atatürk, hepimizin yüzüne baktı ve şunalrı söyledi: -”Böyle bir hareket bütün Avrupa’yı aleyhimize birleşmeye sevkeder.Büyük bir mücadele iyi bir biçimde sona erdi.Tehlikeli bir maceraya […]Read More