Dadaylı Halit Beğ adlı anılardan: -Birgün sofrada uzun süren konuşmalar ve fikir yoklamaları sırasında , Atatürk, yanında oturttuğu eski maarif nazırı, koyu ittihatçılardan İzmit milletvekili Şükrü Beylerde konuşmuş Halit (Dadaylı) Bey’in de bulunduğu bir yerde bu görüşmenin gidiş biçimini anlatan Şükrü Bey; fırsattan yararlanmak, demokrasinin gereklerinden, Fransız büyük devriminden ve hürriyet ve millet egemenliği prensiplerinden,bunların […]Read More
Düğün, O’nun varlığı ile son sınırına ulaşan bir neşe içinde geçmişti.Ata ayrılmak üzere ayağa kalkınca kendisini uğurlamak için halk iki sıra diziliverdi.Sevecen bakışları sağa sola yönelterek yavaş yavaş ilerlerken bir yerde durakladı, sonra durdu, elini yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğunun başına uzattı. Çocuğun arkasında yer alan ve anası ile babası olan çifte yavaşça seslendi. […]Read More
Dolmabahçe Sarayındaki toplantılardan biri. Meşhur Paşalar da orada Gazi bir aralık yüksek rütbeli subaylara hitap ediyor: -Bana, kumandanın tarifini yapınız? Hepsi kararsız.İçlerinden biri cevap vermiş: –Bizler pes, siz söyleyin! Gazi tarif ediyor; -Kumandan yaratan demektir. Atatürk bir gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İstiklal Savaşlarının hesabını verirken şu mütalada bulunmuştu: -Türk yenildi derlerse inanmayınız. Yenilen kumandandır. […]Read More
Japon veliahtı gelmişti.Büyük ve mükellef bir ziyafet sofrasındaydılar.Atatürk bir aralık japon tarihinden sözaçtı ve bir meydan muharebesini anlattı. Japon veliahtı hayret etmişti. Atatürk tarihten mitolojiye geçti ve yine japon mitolojisinden konuştu. Veliahtın ağzı açık kalmıştı. Söz edebiyata intikal etti. Gazi: Japon şiirinin dünya edebiyatında çok büyük yeri vardır… diyerek meşhur japon şairlerinden mısralar okudu. Veliaht […]Read More
Erkanıharbiye mektebini bitirir bitirmez, staj bahanesiyle Şam’da V.ordu merkezine sürülmüştü.O sırada, mensup olduğu süvari alayı, havran’da patlak veren bir isyanı bastırmaya sevkedilirken, Mustafa Kemal, Şam’da alıkonmak istenmişti. Bu hareket, çok ağırına gitti.Kıtasiyle beraber sevkini istemek için, alay kumandanına müracat etti.Alay kumandanı: -Siz bu alayda stajyersiniz! Kumanda ettiğiniz bölüğün asıl kumandanı vazifesi başına geçmiştir.Harekata o gidecektir!.. […]Read More
İzmir zaferinden sonra trenle Ankara’ya dönmüştü.Vali daha önceki istasyonlardan birinde kendisini karşılamaya gitti: -Nerededi? Diye sordu. -Daha giyinmedi. Dediler Vali Atatürk’ün ahbabı idi.Biraz teklifsizliğe vurarak kompartıman kapısına kadar gitti: -Büsbütün çıplak değilsiniz ya efendim… dedi. -Hayır ceketsizim. İçeri girdi Atatürk: -Uyuyamadım, dedi, battaniye yastık koymamışlar.Koluma dayandım, ağrıdı.Setmemi yastık yapayım dedim, üşüdürm.Uyuyamadım kaldım. -Peki ama niçin […]Read More
Şimdi, bu günlerdeki dğer olaylara göz atalım. 1922 Kasım ayının on yedinci günü Ankara Öğretmenler Birliği genel bir toplantı yaptı: Ankara devlet merkezi olduğuna göre oradaki öğretmenler birliğinen de genel merkez olmasına karar verildi. Kadınlar hakkında bir devrim henüz yapılmamıştı ve kadınların toplantılara geldikleri pek az görülüyordu. O gün toplantıya kadın öğretmenlerden üç kişi gelmiş, […]Read More
Atatürk’e böbrek sancısı gelmeden, kendisini muayene eden doktor prof.Sabit Erdelhum anlatıyor.Atatürk zahmet ettiğinden dolayı kendisine teşekkür ettikten sonra: –”Bilgili muayene ve el koymalarınıza hazırım doktor!…’‘ buyurdular. Muayeneleri bittikten sonra sorduar: -”Nasıl buldunuz, doktor. . ” Teşhisim üzücü değildi.Fakat kendilerine bazı öğütlerde bulunmaya tıbbi zorunluluk vardı.Keyfiyeti kendilerine arz ettiğim zaman, tatlı tatlı güldüler ve bilhassa neyi […]Read More
Tarih dersinde, Atatürk, dersini anlatıp bitiren öğrenciye sordu: ‘‘ Bir şeyi söylemeyi unuttun. Türk milletini kim kurtardı?” öğrenci, şu cevabı verdi:”Atamız kurtardı….” Atatürk, bu cevabı kabul etmedi: ” Hayır, çocuğum Türk milletini kendi kanı kurtardı…” H. YÜCEBAŞ, ATATÜRK TEN NÜKTELER , FIKRALAR VE HATIRALAR, İSTANBUL 1983, S. 63 Read More
Bulgar Türkoğlu İvan Manolof, Msşrutiyetten (1908) bir iki yıl önce Selanik’te Atatürk’ten o’nun Türk devrimine ait düşüncelerini dinlemişti.Yarın ki Türkiye’yi heyecanla anlatan Atatürk Manolof’a demişti ki: ” Bir gün gelecek, ben hayal zannetiğiniz bütün inkılapları başaracağım.Mensup olduğum millet, bana inanacaktır.Düşündüklerim hiçbir demagıji mahsülü değildir.Bu millet, gerçeği görünce,arkasında tereddütsüz yürür.Dava uğruna ölmesini bilir.Saltanat, yıkılmalıdır.Devlet yapısı, mütecanis […]Read More