GEREKENİ YAPMA

Dadaylı Halit Beğ adlı anılardan: -Birgün sofrada uzun süren konuşmalar ve fikir yoklamaları sırasında , Atatürk, yanında oturttuğu eski maarif nazırı, koyu ittihatçılardan İzmit milletvekili Şükrü Beylerde konuşmuş Halit (Dadaylı) Bey’in de bulunduğu bir yerde bu görüşmenin gidiş biçimini anlatan Şükrü Bey; fırsattan yararlanmak, demokrasinin gereklerinden, Fransız büyük devriminden ve hürriyet ve millet egemenliği prensiplerinden,bunların […] Read More

YERE DÜŞEN BARDAKLAR

Az önce küme küme, birbirinden ayrı,birbirinden uzak birer alem yaşayan bahçe halkı ansızın ortak bir topluluk gibi aynı duygunun çevresinde birleşmiş oldu.Atatürk’ün gelişi onları öylesine büyülemiş, gönüllerini o denli kaynaştırmıştı.Onun toplayıcı gücü kendini burada da göstermiş. Oraya boğaziçi mehtabının tadını çıkarmaya gelenleri gözüne, o’ndan başka herşey artık görünmez olmuştu.Müzik susmuş, şimdi herkes okşayan bakışlarla o’na […] Read More

ORDU VE ATATÜRK

Serbest fırka zamanında : Gazi: -Fethi (Okyar) Bey, Süreyya (İlmen) Paşa’yı partinize aldığınıza çok memnun oldum; kendisi hem şehirci hem teşkilatıçıdır, buyurdular. Ondan sonra bana dönerek: -Bak, ben, cumhurbaşkanı olarak tarafsızım.Bir partinin başında pek sayın arkadaşım İsmet Paşa hazretleri bulunuyorlar.Diğer partinin başında pek sayın arkadaşım Fethi Beyefendi bulunuyorlar.Bu iki parti birbirleriyle çarpışacak, birbirlerini kontrol edecek, […] Read More

BABALIK DUYGUSU

Düğün, O’nun varlığı ile son sınırına ulaşan bir neşe içinde geçmişti.Ata ayrılmak üzere ayağa kalkınca kendisini uğurlamak için halk iki sıra diziliverdi.Sevecen bakışları sağa sola yönelterek yavaş yavaş ilerlerken bir yerde durakladı, sonra durdu, elini yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğunun başına uzattı. Çocuğun arkasında yer alan ve anası ile babası olan çifte yavaşça seslendi. […] Read More

BENDEN YAPILMAYACAK EMİR ÇIKMAZ!..

Rahmetli Nevzat Tandoğa’ın Ankara valiliğine atandığı tarihlerdeydi.O da bir gece Ata’nın sofrasında davet edildi.Ata, Nevzat Beye iltifat ediyor, sık sık rakı veriyordu.Nevzat Bey, kendini bozmadan içmeye dayanıklılık gösteriyordu. Bir ara Ata, İsmet Paşa’ya döndü: -Vali olgun adama benziyor.İçki ya içilir ya hiç içilmez.Dimağı alkole daynmayanlar içkiden kaçınmalıdırlar. Ve bunun üzerine hemen Tandoğan’a hitaben şu soruyu […] Read More

HOCA VE ATATÜRK

Erzurum kongresi sıralarında bir konuşma esnasında: Ajans’tan Erzurum’a yeni atanmış olan ve birkaç gün önce padşah tarafından kabul edilen,kendisine direktif verilen Reşat Paşa’nın İstanbul’dan hareket ettiğini yazıyordu.Bu haber Mustafa Kemal Paşa’yı düşündürdü.Biraz sonra oradaki arkadşlarına Reşit Paşayı tanıyıp, tanımadıklarını nasıl bir adam olduğunu sordu.Yeni valiyi içimizden yalnız Süleyman Necati tanıyordu.Reşat Paşa’nın 1912’de ettiğini öğrenmek istedi.Mustafa […] Read More

ATATÜRK’Ü AĞLATAN KÖYLÜ

İnebolu’dan Kastamonu’ya geliyoruz.Bütün Kastamonu halkı, kışlanın ilerisine toplanmış.Büyük Gazi’nin 24 saat evvelki şapka hakkında söylediği nutuk Kastamonu da ilk defa olumlu şekilde etkisini göstermiş.Başta Kastamonu valisi Fatin (sabık Bursa milletvekili Fatin Güvendiren) olumlu halde, bütün memurlar, öğretmenler beyaz şapka giymişler.Ata, Kastamonu’ya gelirken çarşaflı peçeli kadın öğretmenler karşılamıştı.Şimdi bu kadın öğretmenler, peçelerini açmışlar… Yol boyunca beyazlı […] Read More

GÖREV ANLAYIŞI

Mustafa Kemal, birinci dünya savaşında Çanakkale, İngiliz ve Fransız donanmaları tarafından zorlandığı zaman İstanbul’u kurtardıktan sonra bu kurtuluşun geçici olacağına inanıyordu.Almanya’nın yenilgiye uğrayacağına ve onun Türkiye’nin de tehlikeye düşeceğini anlamış bulunuyordu.Bunun için Almanya yenilmeden önce Osmanlı devletinin tek başına barış yapması çaresini düşünüyordu.Mustafa Kemal bir gün bu nedenle o zaman bahriye nazırı olan Cemal Paşa […] Read More

BİR RESSAMLA KONUŞMA

Yıllar sonra bir ressam, Mustafa Kemal’e Sakarya savaşı’nı gösteren bir tablo hediye etti.Kendisi, ön planda yağız bir savaş hayvanına binmiş olarak görünüyordu.Ressam, tebrik beklerken, birderbire Mustafa Kemal’in ”Bu tabloyu kimseye göstermeyin” demsi üzerine şaşırıp kaldı.Kimse ne söyleyeceğini bilemiyordu.Mustafa Kemal açıkladı: -”Savaşa katılmış olan herkes bilir ki, hayvanlarımız bir deri, bir kemikten ibaretti, bizimde onlardan arta […] Read More