DAHİ KİME DERLER?

Her zaman Atatürk soru sormaz veya sınava çekmez ya! Bir gün de, sofrada, neşeli bir zamanında Atatürk2ü sınava çektiler arkadaşlarından biri, sordu: -Lütfen cevap verin bakalım; dahi kime derler? Attürk etmeden ve kendisinin sınava çekilmesini yadırgamadan, cevap verdi: -Dahi odur ki, ileride herkesin takdir ve kabul edeceği şeyleri ilk ortaya koyduğu vakit herkes onlara delilik, […] Read More

İKİ VAZİFE

Milli Mücadelenin en buhranlı devreleri, mecliste milli mücadeleyi aksatacak muhalefet akımları var.Bütün bunlar Gazi’nin serbest hareketine engel oluyor.Selahaddin ve Kara Vasıf Beylere bu şekilde hereketlerinin sebebini soran  Gazi, şu cevabı alıyor: –Bizim vazifemiz siyaset yapmaktır. Gazi’nin cevabı: –Bizim ve milletimizin vazifesi de topraklarımızda bulunan düşmanı süngülerimizle kovmaktır. N. A. BANOĞLU, YAYINLANMIŞ BELGELERLE ATATÜRK, SİYASİ VE […] Read More

AĞAÇ SEVGİSİ

Bahçe mimarı Mevlüt Baysal anlatıyor: Çankaya köşkünde, bahçesini yapıyordum.Bir gün Atatürk, yaveri ve ben, bahçede dolaşıyorduk.Çok ihtiyar ve geniş bir ağacın Ata’nın geçeceği yolu kapladığını gördük.Ağacın bir yanı dik, bir sırt,diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu.Ata, havuz kısma yaslanarak karşı tarafa geçti. Derhal atıldım: -Emredersiniz derhal keselim paşam. Bir an yüzüme baktı, sonra: -Yahu, dedi, […] Read More

TÜRK, KENDİ DÜŞER, KENDİ KALKAR!..

 Fransızlarla Hatay meselesine dair anlaşma yapıldığı günlerden biriydi.Hatay’dan dönüşünde Eskişehir’de kaldı.İereflerine orduevin’de bir şölen verildi.Şölende Eskişehirli bir genç aradı ve buldu.Ona Fransa hakkında bir şeyler yazdırdı ve okuttu.Bunda Fransızların savaşacak durumda olmadıklarından bahsediyordu.Son derece heycanlıydı.Yani, içildi.Milli oyunlara başlandı.Ata’mız biranlık bütbütün coştu.Zeybek havasına kendini kaptırdı.Atağa kalkarak oynamaya başladı.Coşkunluğu o dereceyi bulmuştu.Dizini yere vururken bir aralık sendeledi.Halk, […] Read More

İNGİLTERE TAHTININ SONUNU GÖREN ATATÜRK

1932 yılı yazındaydık.İstanbul donanmış.Yer yerinden oynamıştı.Türk tarihinin hiç bir devrinde görülmeyen bir şeref halesi İstanbul’un Pembe ufuklarını yaldızlamıştı.Birkaç günden beri VIII. Edward ve sevgilisi Madam Simpson, Atatürk’ün ve Türkiye’nin en büyük misafiri sıfatı ile İstanbul’da bulunuyordu.İngiltere kralı, kendisine gösterilen samimi misafirperverlikten fevkalade mütehassis olmuştu. İki gün sonra Atatürk’le misafiri moda’da deniz yarışlarını; bulundukları geminin güvertesinden […] Read More

İSTANBUL VE ATATÜRK

Bütün bu büyük başarıların nedeni olan Mustafa Kemal Paşa’yı görmek hevesi, gayet tabii olarak, herkeste uynamıştı.29 Ekim 1923’de Cumhuriyetle yönetim ilan edilmiş olduğundan, her ilin halkı gibi, İstanbul halkı da, ziyaretini gözlüyordu.Fakat, İstanbul halkının bu istek ve arzusu boşa çıkmıştı.Mustafa Kemal Paşa, binmiş olduğu Hamidi’ye kuruvazöründen inmeyerek, top selamları altında boğazdak karadeniz’e çıkarak, İstanbul halkını […] Read More

YERE DÜŞEN BARDAKLAR

Az önce küme küme, birbirinden ayrı,birbirinden uzak birer alem yaşayan bahçe halkı ansızın ortak bir topluluk gibi aynı duygunun çevresinde birleşmiş oldu.Atatürk’ün gelişi onları öylesine büyülemiş, gönüllerini o denli kaynaştırmıştı.Onun toplayıcı gücü kendini burada da göstermiş. Oraya boğaziçi mehtabının tadını çıkarmaya gelenleri gözüne, o’ndan başka herşey artık görünmez olmuştu.Müzik susmuş, şimdi herkes okşayan bakışlarla o’na […] Read More

GEREKENİ YAPMA

Dadaylı Halit Beğ adlı anılardan: -Birgün sofrada uzun süren konuşmalar ve fikir yoklamaları sırasında , Atatürk, yanında oturttuğu eski maarif nazırı, koyu ittihatçılardan İzmit milletvekili Şükrü Beylerde konuşmuş Halit (Dadaylı) Bey’in de bulunduğu bir yerde bu görüşmenin gidiş biçimini anlatan Şükrü Bey; fırsattan yararlanmak, demokrasinin gereklerinden, Fransız büyük devriminden ve hürriyet ve millet egemenliği prensiplerinden,bunların […] Read More

BABALIK DUYGUSU

Düğün, O’nun varlığı ile son sınırına ulaşan bir neşe içinde geçmişti.Ata ayrılmak üzere ayağa kalkınca kendisini uğurlamak için halk iki sıra diziliverdi.Sevecen bakışları sağa sola yönelterek yavaş yavaş ilerlerken bir yerde durakladı, sonra durdu, elini yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğunun başına uzattı. Çocuğun arkasında yer alan ve anası ile babası olan çifte yavaşça seslendi. […] Read More

BENDEN YAPILMAYACAK EMİR ÇIKMAZ!..

Rahmetli Nevzat Tandoğa’ın Ankara valiliğine atandığı tarihlerdeydi.O da bir gece Ata’nın sofrasında davet edildi.Ata, Nevzat Beye iltifat ediyor, sık sık rakı veriyordu.Nevzat Bey, kendini bozmadan içmeye dayanıklılık gösteriyordu. Bir ara Ata, İsmet Paşa’ya döndü: -Vali olgun adama benziyor.İçki ya içilir ya hiç içilmez.Dimağı alkole daynmayanlar içkiden kaçınmalıdırlar. Ve bunun üzerine hemen Tandoğan’a hitaben şu soruyu […] Read More