Yaşadıkları sürece yığınlara hakim olmuş, alkışlar ve takdirler toplamış nice tarihi kişiler,hayatlarında veya ölümlerinden sonra zaman çarkının dişlileri arasında kaybolup gittiler.Bunlar ”yalancı şöhretler’‘di ve yaptıkları köksüzdü, temelsizdi bunun içindir ki, eserlerinin ömrü, kendi ömürlerini aşamadı. Bunları çoğu, lehlerinde yapılmış birtakım gösterilerin gururuna da kapıldılar.VE bunları ”ebedi yaşama”nın bir delili sandılar, ”zafer sarhoşluğu”nun uykusunda kaybolup gittiler. […]Read More
Mustafa Kemal, emir ne kadar yüksek yerden gelirse gelsin, gerçeklere ve yurt yararına aykırı gördüğü emirlere uymamıştır.Atatürk’ün hayatında bunun birçok örnekleri vardır.Fakat, aşağıda nakledeceğimiz olayı sayın Asım Us’tan (ATATÜRK DEVRİ HATIRALARI, VAKİT GAZETESİ, 10 ARALIK 1956) ilk defa öğrenmiş bulunuyoruz.Bu anılara nazaran olay şöyle geçmiştir: Mustafa Kemal, henüz Anafartalar grubu komutanı değidir.Çanakkale savunması kritik günler […]Read More
1932 yılı yazındaydık.İstanbul donanmış.Yer yerinden oynamıştı.Türk tarihinin hiç bir devrinde görülmeyen bir şeref halesi İstanbul’un Pembe ufuklarını yaldızlamıştı.Birkaç günden beri VIII. Edward ve sevgilisi Madam Simpson, Atatürk’ün ve Türkiye’nin en büyük misafiri sıfatı ile İstanbul’da bulunuyordu.İngiltere kralı, kendisine gösterilen samimi misafirperverlikten fevkalade mütehassis olmuştu. İki gün sonra Atatürk’le misafiri moda’da deniz yarışlarını; bulundukları geminin güvertesinden […]Read More
Bahçe mimarı Mevlüt Baysal anlatıyor: Çankaya köşkünde, bahçesini yapıyordum.Bir gün Atatürk, yaveri ve ben, bahçede dolaşıyorduk.Çok ihtiyar ve geniş bir ağacın Ata’nın geçeceği yolu kapladığını gördük.Ağacın bir yanı dik, bir sırt,diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu.Ata, havuz kısma yaslanarak karşı tarafa geçti. Derhal atıldım: -Emredersiniz derhal keselim paşam. Bir an yüzüme baktı, sonra: -Yahu, dedi, […]Read More
Fransızlarla Hatay meselesine dair anlaşma yapıldığı günlerden biriydi.Hatay’dan dönüşünde Eskişehir’de kaldı.İereflerine orduevin’de bir şölen verildi.Şölende Eskişehirli bir genç aradı ve buldu.Ona Fransa hakkında bir şeyler yazdırdı ve okuttu.Bunda Fransızların savaşacak durumda olmadıklarından bahsediyordu.Son derece heycanlıydı.Yani, içildi.Milli oyunlara başlandı.Ata’mız biranlık bütbütün coştu.Zeybek havasına kendini kaptırdı.Atağa kalkarak oynamaya başladı.Coşkunluğu o dereceyi bulmuştu.Dizini yere vururken bir aralık sendeledi.Halk, […]Read More
İngilizler Çanakkalede anafartalar grubunu maplup edip de cepheyi sökemeyince yeni bir harekete giriştiler, bu cepheyi sağdan çevirmek istediler. Düşmanın planını bozmak için kireç tepeyi tutmak lazımdıİ halbuki oraya giden tek bir dar yol savaş gemileri tarafından makaslama ateş altında tutuluyordu.Her an otuz sekizlik gülleler korkunç patlayışlarla ortalığı altüst ediyor; ölüm saçıyordu; bir insanın değil, kuşun […]Read More
İcra vekilleri heyeti başkanlığı(başbakanlık) konusunda bir konuşma: Mustafa Kemal Paşa beni meclistedi odasına davet etti: -”Rauf kardeşim dedi.Niçin kabul etmiyorsun.? Görüyorsun ki meclis senin üzerinde duruyor.Başka birini seçmek istemiyor.Anarşi olacak.Kabul etmeyişinin sebebi nedir.” -”Söyliyeyim Paşam, dedim.Ben bu görevi kabul edersem, sen yine benim işime karışacaksın. Bende buna katlanamayacağım ve çekilmek zorunda kalacağım.Halbuki, benim imanım, bu […]Read More
Meşrutiyetin ilanı üzerine hürriyeti sağlamakta az veya çok gayret göstermiş olan subaylar, kendilerini birden bire politika içine yuvarlanmış buldular.Üst ve ast arasında orduyu ayakta tutan geleneksel saygı ve disiplin de çok azalmıştı.Bir gün, çok genç, bir ittihattçı teğmenin, ömrünü savaş meydanlarında geçirmiş bir tümen kumandanından bahsederken: -Adam yüzüme dik dik baktı.Fakat ben selam vermek bile […]Read More
Atarürk, muhtelif vesilelerle maiyetinde çalışan kimselerin samimiyet ve sadakatlarını imtihan etmesini gayet iyi bilirdi.İnsanların haliet-i ruhiyesini, niyet ve emellerini teşhis ve temyiz etmekte şelaleler saçan bir zekaya malikti. O büyük insan, bir gece Çankaya köşkündeki bir ziyafetti devrin vekillerinden maruf bir zara şöyle bir sual sorar: -Beni hakikakten sever misiniz? Muhatabı hemen cevabı yapıştırır: -Sevmek […]Read More
Atatürk’ün Selanik’te kolağası buluntuğu sıralarda geçen bir hatıra anlatacağız.Yalnız, bu hatıraya başlamadan önce, bir noktaya ehemmiyetle değinmek istiyoruz.Aatürk, uluorta tesadüflerle değil, bütün hayatını bu memleketin ve bu milletin hürriyetine vakfederek yıllar ve yıllarca mücadele ettikten sonra Türkiye’yi bugünkü uygar düzeye ulaştırmıştır.Anlatacağımız çok kıymetli hatıra, bunun en canlı örneğidir. Bu olayı, milli mücadelede emsalsiz hizmetleri geçmiş […]Read More