Mustafa Kemal, emir ne kadar yüksek yerden gelirse gelsin, gerçeklere ve yurt yararına aykırı gördüğü emirlere uymamıştır.Atatürk’ün hayatında bunun birçok örnekleri vardır.Fakat, aşağıda nakledeceğimiz olayı sayın Asım Us’tan (ATATÜRK DEVRİ HATIRALARI, VAKİT GAZETESİ, 10 ARALIK 1956) ilk defa öğrenmiş bulunuyoruz.Bu anılara nazaran olay şöyle geçmiştir: Mustafa Kemal, henüz Anafartalar grubu komutanı değidir.Çanakkale savunması kritik günler […]Read More
Mustafa Kemal, Türkiye’nin birinci dünya savaşına katılmasına daima karşı koymuş, tarafsız kalmanın faydalarını savunmuştur.Hele Almanlar yanında savaşa katılmaya hiç taraftar görünmemiştir.Çünkü o, neticede almanların mağlup olacağına inanıyordu.Nitekim, Almanlar’ın zaferden zafere koştuğu 1914 yılında bir sodtuna gönderdiği özel mektupta (Sadi Borak, Atatürk’ün özel mektupları, sayfa 39) neticede Almanların yenilgiye uğrayacağını belirtmiştir. Mustafa Kemal’in bu kanaatini Alman […]Read More
1932 yılı yazındaydık.İstanbul donanmış.Yer yerinden oynamıştı.Türk tarihinin hiç bir devrinde görülmeyen bir şeref halesi İstanbul’un Pembe ufuklarını yaldızlamıştı.Birkaç günden beri VIII. Edward ve sevgilisi Madam Simpson, Atatürk’ün ve Türkiye’nin en büyük misafiri sıfatı ile İstanbul’da bulunuyordu.İngiltere kralı, kendisine gösterilen samimi misafirperverlikten fevkalade mütehassis olmuştu. İki gün sonra Atatürk’le misafiri moda’da deniz yarışlarını; bulundukları geminin güvertesinden […]Read More
Bahçe mimarı Mevlüt Baysal anlatıyor: Çankaya köşkünde, bahçesini yapıyordum.Bir gün Atatürk, yaveri ve ben, bahçede dolaşıyorduk.Çok ihtiyar ve geniş bir ağacın Ata’nın geçeceği yolu kapladığını gördük.Ağacın bir yanı dik, bir sırt,diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu.Ata, havuz kısma yaslanarak karşı tarafa geçti. Derhal atıldım: -Emredersiniz derhal keselim paşam. Bir an yüzüme baktı, sonra: -Yahu, dedi, […]Read More
Fransızlarla Hatay meselesine dair anlaşma yapıldığı günlerden biriydi.Hatay’dan dönüşünde Eskişehir’de kaldı.İereflerine orduevin’de bir şölen verildi.Şölende Eskişehirli bir genç aradı ve buldu.Ona Fransa hakkında bir şeyler yazdırdı ve okuttu.Bunda Fransızların savaşacak durumda olmadıklarından bahsediyordu.Son derece heycanlıydı.Yani, içildi.Milli oyunlara başlandı.Ata’mız biranlık bütbütün coştu.Zeybek havasına kendini kaptırdı.Atağa kalkarak oynamaya başladı.Coşkunluğu o dereceyi bulmuştu.Dizini yere vururken bir aralık sendeledi.Halk, […]Read More
Atatürk’ün Selanik’te kolağası buluntuğu sıralarda geçen bir hatıra anlatacağız.Yalnız, bu hatıraya başlamadan önce, bir noktaya ehemmiyetle değinmek istiyoruz.Aatürk, uluorta tesadüflerle değil, bütün hayatını bu memleketin ve bu milletin hürriyetine vakfederek yıllar ve yıllarca mücadele ettikten sonra Türkiye’yi bugünkü uygar düzeye ulaştırmıştır.Anlatacağımız çok kıymetli hatıra, bunun en canlı örneğidir. Bu olayı, milli mücadelede emsalsiz hizmetleri geçmiş […]Read More
Atatürk bir torpido ile seyehat ediyordu.Gece olmuş ve geminin bütün ışıkları yakılmıştı.Bir adanın önünde geçerken Atatürk, gemi süvarisini çağırdı ve ona şu emri verdi: -Geminin bütün ışıklarını söndürünüz!… Emrin niteliğini kavramayan kaptan: -Aman Ata’m, bu ancak savaş ilan edilmiş memleketlere karşı yapılmaz mı? Diye karşılık verince, koca Ata gürleyiverdi: -Bilmiyor mu zannediyorsun? Sana verdiğim emri […]Read More
Atatürk bir gün Türkiye’ye ziyarete gelen yabancı bir zatla Ankara palasta halkın önünde ve arasında konuşurken şöyle demişti; ”Ben düşüncelerimi daima halkın huzurunda söylemeliyim.Yanlışım varsa,halk beni tezkib etsin.” BANOĞLU, NİYAZİ; NÜKTE VE FIKRALARLA ATATÜRK, İSTANBUL 1967, C: 3, S. 5 – 6Read More
Atatürk geçen dünya harbi başadığı zaman Türk ordusundaa Alman general ve subaylarına mühim mevkiler verilmesinin aleyhinde bulunmuştu.Alman mareşali Falkenhayn bu gibileri itirazdan vazgeçirmek için çeşitli çarelere başvuruyordu.Bu sırada Mustafa Kemal Paşa’nın yedinci ordu kumandanlığına hareket edeceği günün gecesi, İstanbul’da akaretler’de 74 numaralı eve Alman mareşalinin karargahında memur olan bir Türk kurmay subayı ile genç bir […]Read More
Atatük, özel hayatının bütün tesadüflerinde kadına cemiyet içinde layık olduğu önemin verilmesini istemişti.Bunun bir çok örnekleri vardır. Anlatacağımız olayın kahramanlarından bazıları yaşamakta olduğundan ve Atatürk’ün özel hayatına dair yazılarda isimlerinden çok, olayların ehemmiyeti olduğundan, biz isimleri rumuz olarak kaydetmeyi münasip görüyoruz. Atatürk’ün kocasını tanıdığı bir bayan birgün: -Paşam, dedi, kocam beni boşuyor.Bu yaştan sonra, yetişmiş […]Read More