Diyarbakır’da paşa kumandandı.Ben de emir subayı idim.Babam, paşa’nın içtiğini duymuştu.İzinden dönerken bana: -Bir damla bile içersen hakkımı helal etmem, dedi.Döndüm.Karargaha vardığım akşam Mustafa Kemal paşa yakın subaylarıyla sofrada oturmuş içiyordu.Bana da kadeh koydular.Ben içer gibi yapıp vakit geçiriyordum.O vakit baş yaveryi olan Cevat Abbas, usulca paşa’ya eğildi: -Paşam, Nesip içmiyor, atlatıyor, dedi. O vakit Mustafa […]Read More
İçişleri bakanı Şükrü Kaya, Çanakkale bölgesini denetlemeye giderken Atatürk şöyle diyor: -Çanakkale’yi ziyaret ettiğin zaman aziz şehitlerimizide ziyaret edeceksin.Bu görevi yapacağına kuşkum yok.Yalnız asıl bir nutuk söyleyeceksin! Ben söyleyeyim; burada yatan aziz şehirlerimiz sizi, saygı ile anıyoruz,diyeceksin.Mehmetçik anıtının başında hat ve huzur içinde yatınız, diyeceksin.Siz, olmasaydınız, siz göğsünüzü çelik kalelere siper etmeseydiniz, bu boğazlar aşılır, […]Read More
Atatürk’ün asla kini yoktur.Bir kimseye ne kadar kızarsa kızsın, bir süre sonra affeder, olanları unutur, birdaha tekrar edilmesini arzu etmezdi.Bu yüzden civarındakilerden birçokları zaman zaman gözden düşer, sonra yeniden affedilir, yeniden eski mevkiini alırdı.Fakat asla göz yummadığı şey, bir kimsenin ekmeğiyle oynanmasıydı. Yeni hatflerin en büyük taassupla takip edildiği bir devirde bir seyehati esnasında bir […]Read More
Birçok kimsenin düşündüklerinin aksine Atatürk’e ve istediklerine muhalif fikir söylemek kabildi.Hatta samimi olmak şartıyla makbuldü.O’nun her dediğine kavuk sallayan ekseriye kendi samimiyetlerinden şüphe edenlerdir.Şu hikaya buna ne güzel bir misaldir. Atatürk bir Balıkesir seyahatinde kendisine milli mücadele’de yakın hizmetler etmiş bir kimsenin müracaatı ile karşılaştı.Bir mevzuda haksız olarak mahkum olduğunu söyleyerek şikayet etti.Atatürk: –”Haklısın, meseleyi […]Read More
Atatürk anlatıyor: -” Ben birinci dünya savaşında müttefiklerimiz için iyi sonuç vereceğine güvenmiyordum.Fakat olup bittikten sonra bulunduğum cephelerde savaşı başarıyla ulaştırmaya çalıştım.Diğer cephelerde ise sanki tersine yarışma vardı.Başkomutan vekili her hareketinde bir ordu gibi… O ve arkadaşları daha evvel türk milletini ve ordusunu olağan dışı bir duruma sokmuşlardı. Bu anlaşılmaz durum ordunun yabancı askeri kurulun […]Read More
Atatür’e son model bir radyo hediye edilmişti o akşam radyoyu dinlemek ister, fakat oradakiler karıştırdıkça acyip sesler çıkar, bir türlü radyo işlemez.Atatürk, kenan Bey’i (Erginsoy) u çağırmalarını emreder.Kenan Bey gelir.Birazda tesadüfün yardımı olacak, radyonun düğmesini çevirir çevirmez güzel bir melodi duyulur.Atatürk: -Efendiler, der, bu radyo hepimize ders verdi.Her şey, ancak uzmanının elinde kıymet buluyor.İhtisasa hürmet […]Read More
Bu ana; oğluna daha beşik çocuğu iken, vatan ve millet sevgisini telkin eden ninnilerden başlamış, o’nu her çapında aynı akidelerde büyütmüş, köyde, şehirde tahsile sevketmiş ilim ve irfan aşılamıştı.yetişen, mevkiini bulan halaskar oğlunu o, Mustafa Kemal yapmıştı. Anasını ziyaretlerinin her birinde Atatürk o’nun mübarek elini büyük bir sayg ı ile öperdi.Sonra anasının karşısında o büyük […]Read More
Kasım 1918: Yıldırım orduları grubu komutanlığından çekilip İstanbul’a geldiği zamani ilk defa, o’nu meclisi mabusanda görmüştüm.İzzet Paşa kabinesi çekilmiş, yerine Damat Ferit gelmişti.Ahmaklığı mı hainliğinden, yoksa hainliğimi ahmaklığından daha üstün olduğunu saptamak kolay olmayan kozmopolit tatlısu frengi ruhlu sadrazam mütareke hümlerinin çiğnenmesine ses çıkartmak şöyle dursun, galip devletleri buna adeta kışkırtıyordu.Meclis, ümitsizlik ve tefrika içinde […]Read More
” Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!’‘ emrinden ve büyük taarruz hazırlıklarından önceki günlerdeyiz. Mustafa Kemal Keçiöeren’de yakın adamlarıyla Ankara’da son gecesini geçirdi.Ayrıldığı zaman bir hayli yorgundu.Yanındakilere: –”Taarruz haberini alınca hesap ediniz.Onbeşinci gün İzmir’deyiz” demişti. İzmir’den dönüşünde karşılayıcılar arasında o gece beraber bulunduklarından bir ikisini görünce: -”Bir gün gün yanılmışım!” dedi FALİH RIFKI ATAYRead More
Gazi, melekette yapılan işlerden söz eden bir zatın: –”Paşam, halk bütün bu iyi şeyleri sizin eserinizdir diyor” sözüne karşı: -Evet; halk bütün iyiliği benden bildiği gibi, bütün fenalıkları bana yüklüyor” buyurmuştur. ARIBURNU, AGE, S:313Read More