Atatürk bizden biridir. Ulusuyla bütünleşmeye yöneliminin en tipik göstergelerinden biri de şu kısa öyküde belirlenir: Cumhuriyetin onikinci yıl dönümü için bir sıra dövizler hazırlanmıştı.Bunlar için de şöyleleri vardı. ”Atatürk bizim en büyüğümüzdür”, ”Atatür bu milletin en yücesidir”, ”Türk milleti asırlardır bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı.” listeyi dikkatle gözden geçirdi.Bunları ve bunlara benzeyenleri çizdi.Hepsinin yerien şunu […]Read More
Atatürk, kendisini ilk görenlerin üzerinde son derece olumlu etkiler yapan bir insandı. Çanakkale muharebeleri sırasındaydı. O güne kadar hiç karşılaşmadığı bu yarbay tabancası belinde, dürbünü göğsünde avurtları çökük sarışın sarı bıyıkları hafifçe yukarıya doğru bükük, incecik belli ve orta boylu bir zattı. Atından atlayınca bana birşey sormadan ve söylemeden sağ eliyle dürbününü aldı ve ufku […]Read More
İngilizler Çanakkalede anafartalar grubunu maplup edip de cepheyi sökemeyince yeni bir harekete giriştiler, bu cepheyi sağdan çevirmek istediler. Düşmanın planını bozmak için kireç tepeyi tutmak lazımdıİ halbuki oraya giden tek bir dar yol savaş gemileri tarafından makaslama ateş altında tutuluyordu.Her an otuz sekizlik gülleler korkunç patlayışlarla ortalığı altüst ediyor; ölüm saçıyordu; bir insanın değil, kuşun […]Read More
Atatürk bir torpido ile seyehat ediyordu.Gece olmuş ve geminin bütün ışıkları yakılmıştı.Bir adanın önünde geçerken Atatürk, gemi süvarisini çağırdı ve ona şu emri verdi: -Geminin bütün ışıklarını söndürünüz!… Emrin niteliğini kavramayan kaptan: -Aman Ata’m, bu ancak savaş ilan edilmiş memleketlere karşı yapılmaz mı? Diye karşılık verince, koca Ata gürleyiverdi: -Bilmiyor mu zannediyorsun? Sana verdiğim emri […]Read More
Akşam Konya valisi İzzet Bey, köşk’te bir ziyafet vermiş, yemeğe konya milletvekilleri de davet edilmişti.O zamanlar Atatürk’ün özle kalem müdürü olarak gezide bulunan Hasan Rıza (Soyak) ‘ın bu yemekle ilgili bir hatırasını buraya aynen alıyoruz: Konya”da Atatürk’e, halk tarafından hediye edilmiş olan konakta – ki, şimdi vali konağı olarak kullanılmaktadır- Mabuslardan bazılarının da davetli olarak […]Read More
Atarürk, muhtelif vesilelerle maiyetinde çalışan kimselerin samimiyet ve sadakatlarını imtihan etmesini gayet iyi bilirdi.İnsanların haliet-i ruhiyesini, niyet ve emellerini teşhis ve temyiz etmekte şelaleler saçan bir zekaya malikti. O büyük insan, bir gece Çankaya köşkündeki bir ziyafetti devrin vekillerinden maruf bir zara şöyle bir sual sorar: -Beni hakikakten sever misiniz? Muhatabı hemen cevabı yapıştırır: -Sevmek […]Read More
Atatürk’ün Selanik’te kolağası buluntuğu sıralarda geçen bir hatıra anlatacağız.Yalnız, bu hatıraya başlamadan önce, bir noktaya ehemmiyetle değinmek istiyoruz.Aatürk, uluorta tesadüflerle değil, bütün hayatını bu memleketin ve bu milletin hürriyetine vakfederek yıllar ve yıllarca mücadele ettikten sonra Türkiye’yi bugünkü uygar düzeye ulaştırmıştır.Anlatacağımız çok kıymetli hatıra, bunun en canlı örneğidir. Bu olayı, milli mücadelede emsalsiz hizmetleri geçmiş […]Read More
Rahmetli Tahsin Üzer’in anılarından: Atatürk, Trabzon’da bütün mallarını millete bağışladığı gündü: -Hayatımın, hatırlayabildiğim en sevinçli dakikalarını yaşıyoruz! Dedi. Gözlerini salonun içinde dolaştırarak ekledi: -Yıllarca önceden düşündüğüm bu işi, Trabzon’da tamalamak mukaddermiş!… BANOĞLU, AGE, S:567Read More
Meşrutiyetin ilanı üzerine hürriyeti sağlamakta az veya çok gayret göstermiş olan subaylar, kendilerini birden bire politika içine yuvarlanmış buldular.Üst ve ast arasında orduyu ayakta tutan geleneksel saygı ve disiplin de çok azalmıştı.Bir gün, çok genç, bir ittihattçı teğmenin, ömrünü savaş meydanlarında geçirmiş bir tümen kumandanından bahsederken: -Adam yüzüme dik dik baktı.Fakat ben selam vermek bile […]Read More
Atatürk geçen dünya harbi başadığı zaman Türk ordusundaa Alman general ve subaylarına mühim mevkiler verilmesinin aleyhinde bulunmuştu.Alman mareşali Falkenhayn bu gibileri itirazdan vazgeçirmek için çeşitli çarelere başvuruyordu.Bu sırada Mustafa Kemal Paşa’nın yedinci ordu kumandanlığına hareket edeceği günün gecesi, İstanbul’da akaretler’de 74 numaralı eve Alman mareşalinin karargahında memur olan bir Türk kurmay subayı ile genç bir […]Read More