ŞİMDİ KONUŞABİLİRİZ

Musolini’nin Akdeniz illerimize göz diktiği sıralardaydı.İtalyan elçisi, Atatürk’e Mussoluni’nin bazı isteklerini söylemişti.Atatürk bu sözleri bir süre dinedikten sonra, -Birkaç dakika sonra konuşalım, diyerek başka odaya geçti.Döndüğü zaman asker elbisesi üzerindeydi. -Şimdi istediğiniz gibi konuşabiliriz sayın elçi! dedi H. YÜCEBAŞ, ATATÜRK TEN NÜKTELER , FIKRALAR VE HATIRALAR, İSTANBUL 1983, S. 60 Read More

ATATÜRK’E “PAŞA” DİYEN KAYMAKAM NASIL AZARLANDI.

Atatürk bir gece sabaha karşı ani bir kararla ve habersiz olarak Alanya’ya çıkmıştı.sabahın ilk saatleri… Besş kişilik grup, sıcak birşey içecek, traş olacak bir yer arıyorlar.Bu sırada bir jandarma eri, kendilerini tanıyıp kaymakamı durumdan haberdar ediyor.Kaymakam ayağına pantolonu,sırtına rendigotu,başına melon şapkayı geçirim koşuou.Fakat yüzü bir hayli traşlıdır.Heyecan ve şaşkınlığı kaymakamın her halinden bellidir. Şimdi fıkranın […] Read More

ATATÜRK VE MUSOLİNİ

13 Nisan 1934 akşamı, edremi’te Orduevinde verilen yemekte İtalya olayları konuşulurken Atatürk şunları söyledi: ”Musolini bir maceraperesttir.Milletini bir uçuruma sürüklemektedir.Her tarafa saldırıyor.Beni Roma’ya davet etti. ”Antalya’da görüşelim” cevabını verdim.Bu adam yüzünden çok şımarmış olan millete bir ders vermeyi çok isterdim, mamafih yakında bir küçük millet onlara layık oldukları dersi verecektir, ve şunu da hatırlatırım ki […] Read More

TIP ÖYLE SÖYLÜYORSA, PEKİ!…

 Atatürk’e böbrek sancısı gelmeden, kendisini muayene eden doktor prof.Sabit Erdelhum anlatıyor.Atatürk zahmet ettiğinden dolayı kendisine teşekkür ettikten sonra: –”Bilgili muayene ve el koymalarınıza hazırım doktor!…’‘ buyurdular. Muayeneleri bittikten sonra sorduar: -”Nasıl buldunuz, doktor. . ” Teşhisim üzücü değildi.Fakat kendilerine bazı öğütlerde bulunmaya tıbbi zorunluluk vardı.Keyfiyeti kendilerine arz ettiğim zaman, tatlı tatlı güldüler ve bilhassa neyi […] Read More

ATATÜRK’ ÜN YARGIÇ KARARINA SAYGISI

Ölümünden iki yıl önce Atatürk’ün canına kıymak için kurulan bir düzen meydana çıkarılmıştı.Hem bu düzeni kurmakla suçlanan kimse ”Milli Mücadele” den veri Ata’nın yolunda çalışmış, sevgi ve güvenini kazanmış, birçok iyiliklerini de görmüş biri idi. Haber yurtta şaşkınlık ve tiksinme yaratmıştı.Herkes bunu konuşuyor, ”nasıl olur, nasıl olur!” diyor, bir türlü herhangi bir nedene bağlayamıyordu. Sanık […] Read More

LİDER VE HUKUK PRENSİBİ

Ankara hukuk fakültesi’nin açılışında, Atatürk şu hitabede bulunmuştu: ”Cumhuriyet müyeddiyesi olan bu ilmi müesseseyi açtığım şu anda duyduğum zevk-i maneviyi hiçbir teşebbüsümde duymadım…” Bir akşam yemeği toplantısındaydı.Kendisinin bu sözleriyle, Napolyonun Saint-helen’de sürgünde söylediği sözlerle karşılaştırmak istedi. ”-Paşam, dedi; napolyon da:(hakiki zaferim,şimdiye kadar kazandığım 40’tan fazla meydan savaşı deildir.Çünkü, bir zaferim var ki,onu hiç bir kuvvet […] Read More

BEKLENİLMEYEN BİR YANIT

Atatürk sofrada her akşam ya önemli bir konuyu ele alarak konukları ile tartışır, ya da savaş anılarından söz açar, gözlemlerini anlatır, çeşitli yönlerden eleştirmeler yapardı. Bir akşam, Birinci Dünya Savaşında, dördüncü ordu konutanı bulunan rahmetli Cemal Paşa’nın yanlış tutumları üzeride duruyor ve yurda çok pahalıya mal olan bu tutumları üzüntü ile anlatıyordu. Bir aralık, konuşmaları […] Read More

HALKIN NEŞESİNİ HİÇ BİR ZAMAN BOZMAMALI

Milli mücadele’den sonra İzmir’i ziyaret ediyordu.Naim palas oteli’nde bir ziyafette bulunuyorduk.Başka bir otelin bahçesinde çalan bandonun derhal getirtilmesini emretti.Biraz sonra, kendisine,emirlerini niçin yerine getirmediğimi şu suretle izah ettim: -”Paşam, halk bandonun etrafına topalanmış, neşe içinde dans ediyor ve eğleniyor.Bunu bozmak istemediğim için bandoyu getirtmedim.Af buyurunuz!” Bir an düşündü.”isabet ettin, dedi. Hiç bir zaman ve hiç […] Read More

SAKARYA SAVAŞINDAN DÖNÜŞ

Sakarya Meydan Savaşı Türk silahlarının utkusu ile sona ermiş, Gazi Ankara’ya dönüyormuş.Yirmi gün geceli gündüzlü büyük bir endişe ve karamsarlık içinde yaşayan Ankara’lılar, düşmanı yenen ordunun başbuğuna törenli bir karşılama düzenlemişler.Ankara garından başlayarak şehire doğru yolun iki yakasında dizilen hükümet ve meclis üyeleri, memurlar, öğrenciler, esnaf ve halk, gazi geçtikçe alkış tutuyorlar ve arkasına takılarak […] Read More

REŞİD GALİP’İN KAFA TUTMASI

Dolmabahçe sarayında, bir akşam dr. Reşit Galip Merhum, maarif meselelerini tenkit ederken, milli eğitim bakanı Esat Bey hakkında biraz sert bir lisan kullanıyor.Atatürk: -Reşit galip, Esat Bey benim hocamdır.Soframda hocam hakkında böyle konuşmanı istemem. Deyince Reşit Galip tereddütsüz: -Burası sizin değil, milletin sofrasıdır.Vakız biz saraydayız ama, hocanız sultan hocası değildir.Cumhuriyette tenkit serbesttir, diye başlayınca Atatürk: […] Read More