ÖVÜLMEYİ SEVMEZDİ

Atatürk bizden biridir. Ulusuyla bütünleşmeye yöneliminin en tipik göstergelerinden biri de şu kısa öyküde belirlenir: Cumhuriyetin onikinci yıl dönümü için bir sıra dövizler hazırlanmıştı.Bunlar için de şöyleleri vardı. ”Atatürk bizim en büyüğümüzdür”, ”Atatür bu milletin en yücesidir”, ”Türk milleti asırlardır bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı.” listeyi dikkatle gözden geçirdi.Bunları ve bunlara benzeyenleri çizdi.Hepsinin yerien şunu […] Read More

ADAM OLMAK

Bir gün meclis’te, halk partisi tüzüğü konuşulduğu zaman, hoca milletvekillerinden bir kürsüde ağır tenkidlerde bulunuyordu.Tenkidler hiç de hoşa gidecek şeyler değildi. Hoca bir aralık: -Bu ‘‘Asri” kelimesi ne demektir? Deyince, Mustafa Kemal, reislik makamında oturduğunu unutarak, yukarıdan hatibe doğru eğilerek: -Adam olmak demektir, hocam adam olmak… . Demişti. Doğrusu bütün inkılap programının özeti bu idi. […] Read More

AFFETMEYİ SEVERDİ

Amasya’da bulunduğu sırada bir aralık milli emellere muhalefet yolunu tutmuş bulunan eski paşalardan biri birgün Ankara’da beni ziyaret etti.Mustafa Kemal’in kendisini affetmesini istiyordu.Bunun için de benim yardımımı ricaya gelmişti.Müracatını Atatürk’e arz ettim. Evvela ziyareti kabul etmek istemedi.Hatta: -Nasıl?!. . O adam hala serbest mi dolaşıyor? Diye sordu. -Serbest dolaşıyor olmalı ki, huzurunuza çıkmak cesaretini göstermiş! […] Read More

KANUN ADAMI

Savaşın ortalarında binbaşı Yakup Cemil (Babıali bakınında Nazım Paşa’yı öldüren) savaşın kötü yönetilmesinden ve meleketin felakete gitmesinden dolayı bir hükümet darbesi yapmaya girişti.O gece Enver Paşa’yı öldürecekti ve kuracağı hükümet Mustafa Kemal Paşa, harbiye nazırı(Milli Savunma Bakanı) ve başkomutan yardımcısı olacaktı. Bir arkadaşı hükümete sır vermiş, Yakup Cemil idam edilmişti. Atatürk bana demişti ki; ”Yakup […] Read More

FİKİRLERE SAYGI

Akşam Konya valisi İzzet Bey, köşk’te bir ziyafet vermiş, yemeğe konya milletvekilleri de davet edilmişti.O zamanlar Atatürk’ün özle kalem müdürü olarak gezide bulunan Hasan Rıza (Soyak) ‘ın bu yemekle ilgili bir hatırasını buraya aynen alıyoruz: Konya”da Atatürk’e, halk tarafından hediye edilmiş olan konakta – ki, şimdi vali konağı olarak kullanılmaktadır- Mabuslardan bazılarının da davetli olarak […] Read More

SARIŞIN YARBAY

Atatürk, kendisini ilk görenlerin üzerinde son derece olumlu etkiler yapan bir insandı. Çanakkale muharebeleri sırasındaydı. O güne kadar hiç karşılaşmadığı bu yarbay tabancası belinde, dürbünü göğsünde avurtları çökük sarışın sarı bıyıkları hafifçe yukarıya doğru bükük, incecik belli ve orta boylu bir zattı. Atından atlayınca bana birşey sormadan ve söylemeden sağ eliyle dürbününü aldı ve ufku […] Read More

BÖYLE GEÇİLİR

İngilizler Çanakkalede anafartalar grubunu maplup edip de cepheyi sökemeyince yeni bir harekete giriştiler, bu cepheyi sağdan çevirmek istediler. Düşmanın planını bozmak için kireç tepeyi tutmak lazımdıİ halbuki oraya giden tek bir dar yol savaş gemileri tarafından makaslama ateş altında tutuluyordu.Her an otuz sekizlik gülleler korkunç patlayışlarla ortalığı altüst ediyor; ölüm saçıyordu; bir insanın değil, kuşun […] Read More

SÖZÜNÜN ERİ

İcra vekilleri heyeti başkanlığı(başbakanlık) konusunda bir konuşma: Mustafa Kemal Paşa beni meclistedi odasına davet etti: -”Rauf kardeşim dedi.Niçin kabul etmiyorsun.? Görüyorsun ki meclis senin üzerinde duruyor.Başka birini seçmek istemiyor.Anarşi olacak.Kabul etmeyişinin sebebi nedir.” -”Söyliyeyim Paşam, dedim.Ben bu görevi kabul edersem, sen yine benim işime karışacaksın. Bende buna katlanamayacağım ve çekilmek zorunda kalacağım.Halbuki, benim imanım, bu […] Read More

ORDU VE POLİTİKA

Meşrutiyetin ilanı üzerine hürriyeti sağlamakta az veya çok gayret göstermiş olan subaylar, kendilerini birden bire politika içine yuvarlanmış buldular.Üst ve ast arasında orduyu ayakta tutan geleneksel saygı ve disiplin de çok azalmıştı.Bir gün, çok genç, bir ittihattçı teğmenin, ömrünü savaş meydanlarında geçirmiş bir tümen kumandanından bahsederken: -Adam yüzüme dik dik baktı.Fakat ben selam vermek bile […] Read More

HAKİKİ İNSAN

Atarürk, muhtelif vesilelerle maiyetinde çalışan kimselerin samimiyet ve sadakatlarını imtihan etmesini gayet iyi bilirdi.İnsanların haliet-i ruhiyesini, niyet ve emellerini teşhis ve temyiz etmekte şelaleler saçan bir zekaya malikti. O büyük insan, bir gece Çankaya köşkündeki bir ziyafetti devrin vekillerinden maruf bir zara şöyle bir sual sorar: -Beni hakikakten sever misiniz? Muhatabı hemen cevabı yapıştırır: -Sevmek […] Read More