MAREŞAL LİMAN VON SANDERS VE YARBAY MUSTAFA KEMAL

Mustafa Kemal, Türkiye’nin birinci dünya savaşına katılmasına daima karşı koymuş, tarafsız kalmanın faydalarını savunmuştur.Hele Almanlar yanında savaşa katılmaya hiç taraftar görünmemiştir.Çünkü o, neticede almanların mağlup olacağına inanıyordu.Nitekim, Almanlar’ın zaferden zafere koştuğu 1914 yılında bir sodtuna gönderdiği özel mektupta (Sadi Borak, Atatürk’ün özel mektupları, sayfa 39) neticede Almanların yenilgiye uğrayacağını belirtmiştir. Mustafa Kemal’in bu kanaatini Alman […] Read More

MUSTAFA KEMAL’İ DİNLEMİŞ OLSALARDI, BALKAN FACİASI ÖNLENMİŞ OLACAKTI

Mustafa Kemal, her şeyden önce kendine güvenen bir adamdır.Çocukluğundan beri hangi işin aksak tarafını görüşse, ileriye atılmış ve ”Ben yaparım.” demiştir. Okulda, sınıf çavuşluğunu böyle almış, Çanakkale’de grup komutanlığına böyle atanmış, Kurtuluş savaşına bu inançla atılmıştır. Atatürk’ün bu yönüyle ilgili ve balkan faciasına engel olacak teşebbüslerini de öğrenmiş bulunuyoruz. Mustafa Kemal, redif ikinci selanik tümeni […] Read More

FRANSIZ KONSOLOSUNA CEVAP

Atatürk zaferden sonra iki ikinci defa Mersin’e gelmişti.İstasyon’da büyük bir kalabalık emsalsiz tezahürat yapıyorlardı.Karşılayıcılar arasında yanında iki köpeği ile bir konsolos da vardı.Atatürk’ün nafiz bakışları onu hemen görüvermişti.Biraz sonra konsolos yalnız olarak Atatürk’ün yanına sokuldu ve başyaver vasıtasıylar kendisiyle görüşmek istediğini söyledi.Bu arsuzu Atatürk’e bildirildi.Atatürk: -Fransızca bilmediğimi konsolosa söyleyiniz diye cevap verdi.Başkonsolos, başyaver vasıtasıyla şöyle […] Read More

İNGİLTERE TAHTININ SONUNU GÖREN ATATÜRK

1932 yılı yazındaydık.İstanbul donanmış.Yer yerinden oynamıştı.Türk tarihinin hiç bir devrinde görülmeyen bir şeref halesi İstanbul’un Pembe ufuklarını yaldızlamıştı.Birkaç günden beri VIII. Edward ve sevgilisi Madam Simpson, Atatürk’ün ve Türkiye’nin en büyük misafiri sıfatı ile İstanbul’da bulunuyordu.İngiltere kralı, kendisine gösterilen samimi misafirperverlikten fevkalade mütehassis olmuştu. İki gün sonra Atatürk’le misafiri moda’da deniz yarışlarını; bulundukları geminin güvertesinden […] Read More

AĞAÇ SEVGİSİ

Bahçe mimarı Mevlüt Baysal anlatıyor: Çankaya köşkünde, bahçesini yapıyordum.Bir gün Atatürk, yaveri ve ben, bahçede dolaşıyorduk.Çok ihtiyar ve geniş bir ağacın Ata’nın geçeceği yolu kapladığını gördük.Ağacın bir yanı dik, bir sırt,diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu.Ata, havuz kısma yaslanarak karşı tarafa geçti. Derhal atıldım: -Emredersiniz derhal keselim paşam. Bir an yüzüme baktı, sonra: -Yahu, dedi, […] Read More

TÜRK, KENDİ DÜŞER, KENDİ KALKAR!..

 Fransızlarla Hatay meselesine dair anlaşma yapıldığı günlerden biriydi.Hatay’dan dönüşünde Eskişehir’de kaldı.İereflerine orduevin’de bir şölen verildi.Şölende Eskişehirli bir genç aradı ve buldu.Ona Fransa hakkında bir şeyler yazdırdı ve okuttu.Bunda Fransızların savaşacak durumda olmadıklarından bahsediyordu.Son derece heycanlıydı.Yani, içildi.Milli oyunlara başlandı.Ata’mız biranlık bütbütün coştu.Zeybek havasına kendini kaptırdı.Atağa kalkarak oynamaya başladı.Coşkunluğu o dereceyi bulmuştu.Dizini yere vururken bir aralık sendeledi.Halk, […] Read More

SORUMLULUK

Gazi, melekette yapılan işlerden söz eden bir zatın: –”Paşam, halk bütün bu iyi şeyleri sizin eserinizdir diyor” sözüne karşı: -Evet; halk bütün iyiliği benden bildiği gibi, bütün fenalıkları bana yüklüyor” buyurmuştur. ARIBURNU, AGE, S:313 Read More

KİMLERİ BEĞENİRDİ

Atatürk, o’nun Napolyon, Yavuz, Fatih,Sezar, Washington gibi tarihinin meşhur adamlarına benzeten olursa kızardı.  1923’te Konya’da belediye reisi bir nutkunda bazı Fransızca kelimeler söylemiş, ”Fatih” yerine de ”Conquerant” demişti.Atatürk buna çok sinirlendi; ziyafetten sonra yanındakilere : -Kendimi zor tuttum! Deyince içlerinden biri sordu: -Kelimenin Frenkçe oluşuna mı kızdınız, yoksa manasına mı? -İkisine de… Ben fatih değilim, […] Read More

İSTANBUL VE ATATÜRK

Bütün bu büyük başarıların nedeni olan Mustafa Kemal Paşa’yı görmek hevesi, gayet tabii olarak, herkeste uynamıştı.29 Ekim 1923’de Cumhuriyetle yönetim ilan edilmiş olduğundan, her ilin halkı gibi, İstanbul halkı da, ziyaretini gözlüyordu.Fakat, İstanbul halkının bu istek ve arzusu boşa çıkmıştı.Mustafa Kemal Paşa, binmiş olduğu Hamidi’ye kuruvazöründen inmeyerek, top selamları altında boğazdak karadeniz’e çıkarak, İstanbul halkını […] Read More

YARALI ATATÜRK

(Halide Edip Adıvar, orduya bir nefer olarak katılmayı istemiş.Bu isteği başkomutanlıkça kabuk olunmuş ve garp cephesine gaidip katılması emri gelmiş.Sakarya meydan savaşının arifesindeyiz.Mustafa Kemal Alagöz köyünde, cephenin yanı başında). …Bir zabit beni Mustafa Kemal Paşa’nın karargahına götürdü.Solda toprak yığınlarının altında birkaç evin ışığı yanıyordu.Bir tek karanlıktan geliyordu.O’da telefon servisini yapan bir askerin ”inler, katrancı, inler, […] Read More