PEYNİR, ZEYTİN, SOĞAN VE KURU EKMEK

Mustafa Kemal Paşa, Erzurum ve Sivas kongrelerine katılan arkadaşlarıyla birlikte ciddi para sıkıntısındaydı.Erzurum’dan Sivas’a intikal sırasında, yoldaki durumlarını Mazhar Müfit şöyle anlatır. ”Önümüzde ve Paşa’nın üstün iradesi ve dahi ışığı altında yeni ve engin bir savaş ufku açılmıştı.Erzurum’dan sonra yeni bir irade, yeni bir madde ve mana hamlesi ile büyük vatan savaşına atılacak, Erzurum’da kurulan […] Read More

KIYMET BİLİRDİ

Çanakkale’de çok kritik bir durumda, hücum eden düşmanı mutlaka durdurmak lazım gelince, elinde o anda başka hazır kuvveti bulunmadığı için, süvarileri feda etmekten başka çare kalmadığını gördü: Kumandanları Esat Beyi çağırdı.Emrini verdi.Esat Bey’de: –Başüstüne!.. deyince Mustafa Kemal, galiba kavrayamadı, düşüncesi ile sordu: -Ne demek istediğimi anladınız mı? -Evet efendim, ölmekliğimizi emrettiniz? Aradan seneler geçti Esat […] Read More

ATATÜRK VE ALEMDAR

Atatürk, Osmanlı padişahları arasında Yıldrım Beyazid, Fatih, Yavuz, IV. Murat’ı beğenirdi.Sadrazamlar arasında da Alemdar Mustafa Paşa’ya kızardı. -Biraz kültürü olsaydı Cumhuriyeti ilan ederdi !.. derdi. -Büyük Reşit Paşa’nın kültürü, Alemdar Mustafa Paşa’nın kültürü birleşebilseydi, ben tarihe başka bir görevle girerdim, demişti. NÜKTE VE FIKRALARLA ATATÜRK   SH 321-322           Read More

NAMAZ KILAN MEMURLAR

Atatürk devrinde namaz kılan memurların işlerinden atıldığı kesin olarak yalandır.Ordunun başı olan rahmetli Fevzi Çakmak yardımcısı orgeneral Asım Günbüz namaz kılarlardı.Atatürk devrinde Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı olan Abdülhak Renda, Cuma namazlarını Hacı Bayram Camii’nde kılardı.Yazılarımızın doğruluğunu ispat için cnlı şahit de gösterebiliriz.Çok şükür Asım Gündüz paşamız hayattadır.Kendilerinden sorabilirsiniz. Yıl 1930, Atatürk Fevzi Çakmak’la birlikte […] Read More

ATATÜRK’E HAKARET EDEN KÖYLÜ

Atatürk’e hakaretten sanık bir köylü hakkında takibat yapılıyordu.Durumu Ata’ya arz ettiler: -Mahkemeye veriyoruz, dediler, size küfür etmiş. Ata sordu: -Ben ne yapmışım ona? Evrakı tetkik edenler açıkladılar: -Gazete kağıdı ile sardığı sigarayı yakarken kağıt tutuşmuş da ondan. Atatürk’e bunu söyleyen bir milletvekilidir.Ata sormuş: -Siz hiç gazete kağıdı ile sigara içtiniz mi?. . –Hayır… -Ben Trablustayken […] Read More

KONYA İSYANINDA

Konya isyanını müteakip Koya’ya gelen Atatürk sinirli ve üznügdü.Şehrin ileri gelenleriyle belediye salonunda konuşurken elindeki yanar sigarayı bir aralık iki parmağı arasına almış ve ateşi parmakları arasında ezerek söndürmüş ve şöyle demişti: –Ateş nerede çıkarsa çıksın, iki parmağımın arasında böyle ezeceğim!…   NÜKTE VE FIKRALARLA ATATÜRK SH 41   Read More

ATATÜRK’ÜN “ALLAH” HAKKINDAKİ FİKRİ

Ankara’da yüksek öğretim talebelerinin tertiplediği bir çayda Atatürk gençlere hitabeler söyletiyordu.Heyecanlar konuuşan bir genç sözü Atatürk’e getirerek: -Atatm, dedi, sen bir Allah’sın. Atatürk hiddetlendi, ayağa kalktı: -Arakadaşlar, Allahmefhumu insan beyninin çok küçük kavrayabileceği metafizik bir meseledir. Read More

İKİMİZ DE “GAZİ”YİZ…

Bir tatih’te Eskişehir’i ziyaretinde; yakın köylerde gezinti yaparken, asırlık çınarların gölgesine sığınmış bir köy kahvesi önünde otomobili durdurdu.Salih Bozok’a; -Bu çınarları hatırlıyorum… dedi; zaferden sonra birgün yolum düşmüştü!… Eski hatıraları bir an tekrar yaşatmak için; arabadan inip, büyük bir tevazuyla köy kahvesinin harap iskemlesine oturdu. Biraz sonra kahveci ona, köyünün yegane ikramı olan ayranı temiz […] Read More

DİNLEMEKTEN ZEVK ALIRIM

 Neşeli bulunduğu bir zamanı seçerek: –Paşam… demiştim, şu danıştıkların içinde bazan öyleleri var ki, şaşırıyorum.Bunların mütalalarına nasıl olsa sonunda iştirak etmeyeceksin.Kararını önceden vermiş olduğun malum… O halde,ne diye onları birer birer çağırıp karşında söyletirsin? Atatürk, yüzüne alaycı bir eda ile bakıp şu cevabı vermişti: -Bazan ihç umulmadık adamdan ben çok şeyler öğrenmişimdir; hiç bir kanaati […] Read More

HACER NİNE

Hacer nine yine bunalmıştı.İçi içine sığmıyordu.Beş gözlü evinin içi yine birkaç gündür zindan kesilmişti.Düşündükçe yüreği yerinden kopuyordu.Yetmiş yaşındaki bu kimsesizlik ona büsbütün koymuştu. Kocasını Yemen’de kaybetmişti.Bir oğlu balkanlarda, ikisi de çöllerde kalmıştı.Bir gelini ile üç torunu vardı.Gelini hastalıktan öldü, torunlarının biri de büyük muharebede şehit düştü.Birisi İkinci İnönüden dönmedi. En son torununu da Sakarya’ya gönderdi.Bir […] Read More