Atatürk’e böbrek sancısı gelmeden, kendisini muayene eden doktor prof.Sabit Erdelhum anlatıyor.Atatürk zahmet ettiğinden dolayı kendisine teşekkür ettikten sonra: –”Bilgili muayene ve el koymalarınıza hazırım doktor!…’‘ buyurdular. Muayeneleri bittikten sonra sorduar: -”Nasıl buldunuz, doktor. . ” Teşhisim üzücü değildi.Fakat kendilerine bazı öğütlerde bulunmaya tıbbi zorunluluk vardı.Keyfiyeti kendilerine arz ettiğim zaman, tatlı tatlı güldüler ve bilhassa neyi […]Read More
Atatürk’ün meşhur bir saat hikayesi vardır.Çanakkale’de, göğsünün sol üst cebindeki saate bir kurşun isabet etmişti..Bu fıkranın birkaç türlüsünü dinlemiştim.Fakat şimdi anlatacağım değişik şeklini, bir izci kafilesini Çanakkale harp sahasını gezmeye götürdüğümüz zaman bize klavuzluk eden bir jandarma yüzbaşısından ve tam olayın geçtiği ”Kemal yeri” nde dinledim: Askerlikte aranan en mühim sıfatlardan biri, ”çabuk karar verme […]Read More
Dumlupınar savaşı kazanılmıştır.Düşman askerleri geri çekilmektedir.Afyonkarahisar hatları çözülünce birkaç yunan esiri geceleyin Mustafa Kemal’in çadırına getirilmişti.Bunlardan biri zafer kazanmış kumandanın doğup büyümüş olduğu Selanik’ten gelmişti.Yüzü kendisine yabancı gelmemişti.Üniformasında hiç bir işaret yoktu.Mustafa Kemal’e sordu: -Binbaşımızınız? –Hayır. -Kaymakam mı? -Hayır. -Miralay mı? -Hayır -Ferik mi? -Hayır. -Peki nesiniz o halde? -Ben mareşal ve Türk orduları başkumandanıyırm. […]Read More
Atatürk, eline gelen bir işi bitirmeden rahat etmezdi.Zaruret mencut değilse, işi ileriye bırakmak adeti değildi.Bazen hiç durmadan okuduğu, 48 saat çalıştığıda olağandır. Buna dair bir anıyı Ata’nın genel sekreteri Hasan Rıza Soyak’ın ağzından dinleyelim: ”-Bir İstanbul seyehatinden Ankara’ya dönüyordum.Derhal köşke gittim.Hizmetçilere Atatürk’ün ne durumda olduğunu sordum.”İki gün iki gece, devamlı okuyor, birkaç defa banyo yaptı.Ve […]Read More
İstanbul’un işgal günleri; başta general Harrington olmak üzere bir kısım işgal kumandanları Pera Palas salonunun bir köşesinde otururlar.Mustafa Kemal nedense dikkatleri çeker.kim olduğunu soruştururlar.Mustafa Kemal denir.Onlar için mustafa Kemal Birinci Dünya Savaşının en ünlü şahsiyetlerinden biridir.Yabancı dillerde Çanakkale harplerinden bahseden ve daima Mustafa Kemal’in isminde düğümlenen kitaplar, yazılar, o zaman bile bir kitaplığı doldururdu. Kendisine […]Read More
Mustafa Kemal, Selanik’te bir akşam, sağlık müfettişi olan doktor Tevfik Rüştü Aras, Nuri conker,Salih Bozok beylerle birlikte Olimpiya birahanesinde oturmuş içerlerken devletin dış siyaseti söz konusu olmuş, bu arada da Mustafa Kemal ve acı eleştiriler yaptıktan sonra, işi şakaya dökmüş ve Tevfik Rüştü Beyi göstererek: -Bu yanlış siyaseti bir gün doktor vasıtası ile düzelttireceğim!.. demiş. […]Read More
Atatürk’ün Adana’da Hatay için: -Kırk asırlık Türk yurdu yabancı elinde kalamaz! Demesinin iki gün sonrası idiMersin’de istasyondan şehrin içine doğru yavaş gidiyordu.Yolun üstüne siyahlat giyinmiş ve ellerinde büyük bir levha tutan birkaç genç kız çıktı.Levhada şu yazı vardı.’‘Suriye hemşehrinizi de kurtarın!” Suriye, ancak din kardeşi olan bir milletin vatanıydı.Türkiye ise artık dinci değil, milliyetçi bir […]Read More
Mustafa Kemal Paşa Sivas’ta Heyet-i Temsiliye(temsilciler kurulu) karargahında, Samsun’a gidişini Kılıç Ali’ye şöyle anlatmıştır.(Ekim 1919): ”-Ben tasarladığım programımı Şişli’deki evimin bir köşesinde oturarak ve birtakım pestenkerani anasırla görüşerek tatbik edebiledeğime kani olmadığım içindir ki doğrudan doğruya milletle temasa gelmek istedim.Cevherini çok alabildiğim ve çok sevdiğim milletimizin içinde ve onunla birlikte hereket etmeyi daha faydalı, hatta […]Read More
Serbest fırka zamanıydı.Genel sekreter Hasan Rıza, olan biten olaylar hakkında memleketin muhtelif yerlerinden gelen telgrafları Atatürk’e sunduğu zaman Atatürk bu telgrafların bildirdiği haberlerden canları çok sıkılmıştı.Bu münasebetle Atatürk ile Hasan Rıza arasında geçen konuşma çok dikkate değer.Atatürk: ”-Fethi Bey bu işi yapamadı.Meseleyi hemen ayak takımlarına aktardı.Mamafih olan olmuştur.Biz şimdi işimize bakalım.” Hasan Rıza,bu nedenle baazı […]Read More
Tarihimiz sayısız savaşlarla doludur.Biz bu savaşlardan başkaldırıp ne memleketi imar edebilmişiz, ne de kendimiz revuşmuşuzdur.Bunun sebebi, bizim suçumuzda olduğu kadar düşmanlarımızdadır da.Çünkü başta moskoflar olmak üzere düşmanlarımız hep şöyle üdşünürlerdi: -Türklere rahat vermemeli ki, başka sahalarda ilerleyemesinler… Bunun için de sık sık başımıza belalar çıkarırlar, savaşlar açarlar, balkan milletlerini istiklal diye kışkırtırlardı. Biz böyle durmadan […]Read More